Kahve Hakkında Bilmeniz Gerekenler!
Kahveye dair bilinmeyenler adlı bu yazımızda kahve ile ilgili bilmek istediğiniz her şeyi keyifle öğreneceksiniz. İlk kısımda kahvenin dünyadaki kültürel tarihi hakkındaki bilgiler yer alıyor. Sonrasında ise günümüzde üretilen kahvenin lezzeti ve çeşitleri hakkında merak ettiklerinizi bulabileceksiniz.
Kahvenin tarihi; kahve çekirdeğinin, doğum yeri Etiyopya’dan Arabistan ve Orta Asya’ya, oradan Avrupa ve Amerika’ya yaptığı gizemli yolculuğun izlerini sürüyor. İçeceğin, Arabistan ve Türkiye’de sosyal yaşamın şekillenmesinde oynadığı önemli rol ve sonrasında Batı kültürüne daimi bir şekilde yerleşmesi inceleniyor. Kahvelerin tüm dünyada politik, ekonomik ve kültürel yaşamdaki hayati rolü hem tarihi hem de günümüz bakış açısından sunuluyor.
Kahve ve Yaratıcılık
Kahvenin Türk tarihinde önemi ve değeri paha biçilmez bir seviyededir. Kahvenin yapılış aşamasından içiliş aşamasına kadar her şey, özenle ve büyük bir şeffaflıkla hazırlanmaktadır. Özellikle kahve içmeden önce yapılacaklar arasında yer alan önemli hususlardan biri de kahvenin tazeliği ve kalitesi oluyor. Bu nedenle kahve satın alırken sevilen ve bilindik kahve üreticilerinden alınması önerilir.
Endorfia ve Kahve
Endorfia tarafından üretimi gerçekleştirilen kahvelerin geçmişten günümüze kadar büyük bir hassasiyetle üretildiği ve gün geçtikçe yükselerek geniş bir kitleye ulaştığı aşikârdır. Müşteri memnuniyetine verilen değerle beraber gelişmekte ve kaliteli ürünlerin üretimleri ve satışları devam etmektedir.
Endorfia Kahve bölümünde yer alan kahvelerdeki çeşitlilik sayesinde damak zevkinize uygun olan kahveleri bulmanız daha kolaydır. Hem Türkiye’de hem de dünyada mevcut olan enfes ve tür bakımından zengin kahvelerimize göz atabilirsiniz.
Türkiye’de Kahve
Komşu ülkesi Suriye’ye kadar gelmiş olsa da kahve içme alışkanlığı Türkiye’de nispeten yavaş yerleşti. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun genişlemesinin ve sonrasında Arap müslümanlarının topraklarının fethedilmesini izleyen dönemde, Türkler kahve içmeye alabildiğine alıştılar.
Yeni mola yerleri, bir 16. yüzyıl Arap yazarına göre Konstantinopolis’te açılan ilk iki kahvehane, insanların kahveye olan eğilimlerini fark etmekte gecikmeyen iki Suriyeli girişimci tarafından 1554 yılında açılmıştı. Mülkleri “halılar üzerine konmuş sedirlerle donatılmıştı ve sedirlerin üzerinde de öncelikle araştırmacı kişiler, satranç severler ve başka oyalayıcı şeylerle uğraşanlar ağırlanırdı.” Benzer güzellikteki kahvehaneler de çok geçmeden açıldı ve bu zaman zaman sofu müslümanlara rahatsızlık da veriyordu. Kahvehaneler zengin bir şekilde dekore edilmişti ve müşteriler lüks minderlerin üzerine uzanıp, hikayeler ve şiirlerin yanı sıra belli ki resmi kişilikler kahvehaneleri iletişim açısından faydalı yerler olarak görüyorlardı.
Kahve ve Yaratıcılık
Balzac, Treatise on Modern Stimulants adlı eserinde büyük bir şevkle şöyle yazar: “Kahve midenize düştüğü anda hemen bir telaşa başlar. Fikirler tıpkı savaş alanına girmiş büyük ordunun taburları gibi harekete geçer. Hatırlanacak şeyler rüzgarı arkalarına alıp dörtnala size koşar.”
Kahve ve Sağlıklı Cilt
Yeşil çayın neredeyse 1000 yıldır ulusal içecek olduğu Japonya’da kahve alışkanlığının yavaş yerleşmesini anlamak pek de zor olmasa gerek. 19. yüzyıla kadar bu ülkeye girmedi ve bugün hala bu pazar nispeten gelişmemiştir.
Japonlar biraz da tuhaf bir alışkanlığı, kavrulmuş kahvenin içinde uzanma deneyimini geliştirdiler. Bu ülkede, kahvenin içerdiği elementlerin cilde sağlık kattığı düşünülüyor.
Kahve İzlenimleri
“Şeytan gibi kara, cehennem gibi sıcak, melek kadar saf, aşk gibi tatlı.” Prens Talleyrand (1754-1839), Fransız diplomatının bir fincan ideal kahve üzerine nüktesi.
“Kahve kulüplerinin doğuşu kahve evleriyle başlar, politika ve insanların törel değerleri de buralarda ele alınır.”
“Sert ve bol kahve beni diriltir. Bana sıcaklık, olağandışı bir güç ve hazla birleşen acı verir. Şuursuz olmaktansa ıstırap çekmeyi yeğlerim.”
Kahve ve Müzik
Bach’ın Coffee Cantata (1734) adlı eseri, burjuva yaklaşımına yönelik fikir veren taşlamacı bir operadır. Sert bir babanın kızının kahve sevgisini ölçmek için onu bir koca ve kahve arasında seçim yapmakla tehdit etmeye çalışmasını anlatır. Operanın başında kız istifini bozmazdan şu aryayı söyler: “Ah, ne tatlıdır şu kahve, binlerce öpücükten daha hoş, misket şarabından kat be kat tatlıdır.”
Bir Tema Üzerine Kahve Çeşitlemeleri
Kahve özü, ünlü camp sıvı kahve esansı uzun kare şişesiyle pazara 20. yüzyılın başında girdi ve bugün hala satılıyor. Kahvenin karneye bağlandığı Dünya Savaşları sırasında revaçtaydı. Hindiba içeren esans, önceden tatlandırılmıştır ve adet olduğu üzere sıcak sütle seyreltilerek hazırlanır.
Hazır kahve, çözünebilir ilk kuru kahve 1901 yılında Chicagolu Japon-Amerikan bilim adamı Satori Kato tarafından icat edildi. Hazırlanması kolaydı, kahve atığı bırakmıyordu ve çeşnisi asla değişmiyordu. İlk kullananlar arasında Kuzey Kutup bölgesine sefer yapanlar bulunuyordu. Çözünür kahve kolayca hazırlanıyordu ve bu yüzden Amerikan kuvvetlerinin İngiltere’de görev yaptığı Birinci Dünya Savaşı sırasında pazarda kolaylıkla yer edindi ve yaygınlaştı. Brezilya’nın ihtiyaç fazlasına uzun dönemli bir çözüm bulma ihtiyacını değerlendiren Nestle, 1983 yılında İsviçre’ye “Nescafe’yi” tanıttı. Bir yıl sonra ürün Britanya pazarına girdi ve her ne kadar daha düşük bir yoğunlukta da olsa, ülkedeki kahve alışkanlığını yeniden ateşlemeyi başardı.
Kafeinsiz kahve, 1903 yılında Ludwig Roselius adlı Alman bir kahve ithalatçısı, kendisine ulaşan deniz suyu çekmiş kahve çekirdeklerini araştırmacılara verdi. Buhar çıkarma sistemi ve klor bazlı çözücülerin birlikte kullanıldığı bir sistemle çeşniyi değiştirmeden kafeini çıkarmanın bir yolunu geliştirdiler.
Roselius 1905 yılında işleminin patentini aldı ve kafeinsiz kahveyi Kaffe Hag adı altında pazarlamaya başladı. Ürün 1923 yılında Sanka -Fransızların sans ceaffeine ibaresine kaynaşmış sözcük- adıyla Amerikan pazarına girdi ve kafeinin etkilerini sınırlamak isteyen kahve severlerin pazarına kolaylıkla girdi.
Aromalı kahve, 1970’lerde Amerika Birleşik Devletleri’nde küçük kahve-kavurma şirketleri aromalı kahveler sunmaya başladılar. Başlangıçta bu aromalar irish cream ve amaretto gibi alkol çeşnilerinin yerine kullanılmak için geliştirildi. Bununla birlikte son zamanlardaki trend daha tatlı lezzetler üzerindeydi ve üreticiler gençleri ya da kahveyi ilk kez deneyenleri hedefledi. Sonuç olarak da tiramisu, vanilya ve karamela aromalı kahveler günümüzde çok popüler oldu. 16. Yüzyıl Osmanlı’sında kullanılanlardan pek de farklı olmayan baharat ve meyve aromalılar da pazarda kendilerine yer bulur. Kakule ve kavrulmuş incir gibi baharatlar da yaygın olarak kullanılıyordu.
İçime hazır kutu kahve, teneke kutudaki içilmeye hazır kahve olarak ilk olarak 1969 yılında Japonlar tarafından piyasaya sürüldü. Bu biraz da Japonya’daki otomatik satış makinelerinin popülaritesinden kaynaklanıyordu. Bu ürünün Avrupa ve Amerika’da yer edinmesinin zaman alması ve soğuk içeceklerin daha kolay kabullendiği Asya’da popüler olması elbette şaşırtıcı değildir.