Kahve Kokuları ve Aromaları…
Kahve kokusu ve aroması ile ilgili bilmek istediğiniz her şeyi bu yazının sonuna kadar keyifle okuyacaksınız. Merak ettiğiniz sorulara yanıt bulabileceğiniz bu tok yazı sayesinde heyecan verici yeni bilgi serüvenlerine de ulaşabileceksiniz. Öncelikle Endorfia Kahve kokusunun bizlerde yarattığı mutluluk etkisine ve sonrasında ise kahve aromalarının neler olduğunu ayrıntılarıyla yer veriyoruz.
Kahvenin tarihi ve kahvenin geçmişten günümüze hangi kültürlerle iç içe olduğu, kahve ile yapılan tariflerin çeşitliliği, kahvenin insan sağlığına olumlu etkileri, dünyada kahve türleri, kahve demleme, pişirme teknikleri gibi kahve ile ilgili birçok konuyu ele almıştık. Sitemizde yerini almış olan bu konuların detaylarına ulaşabilirsiniz. Kahve tutkunlarının kaçırmayacağı enfes yazılar olduğunu da hatırlatmak isteriz. Tüm bu hatırlatmalardan sonra gelelim kahve kokusunun büyüleyici etkilerine ve kahve aromalarına.
Kahve Kokusu Tüm Yorgunluğu Alıyor
Kahve nasıl bir uyarıcı ise aslında kahve kokusu da bir o kadar uyarıcı etkisini üstlenmektedir. Kahvenin tadı, insanda yarattığı etki ve güç bir yana kahvenin kokusu bir yana. Uzaklardan gelen bir kahve kokusunda bile çoğu zaman “mis gibi bir kahve kokusu geldi, kaynatsak da içsek” diyoruz. Yani dememiz o ki kahvenin kokusu bile insanın gönlüne vurgun yapmaya yetiyor.
Uyarıcı Olarak Kahve
Kafein alımı sonrası oluşan etkiler uzun süre fark edilmedi. Saygı duyulan bir tip insan şöyle yazıyor: “uykudan uyandığımda bir istiridyenin zekâsına ve hareketliliğine sahibimdir. Kahvemi içer içmez, belleğimde saklananlar, tabiri caizse dilime sıçramaya başlar; o konuşkanlık, o telaş, sıklıkla bahsedilmemesi gereken şeylerin ağzımdan çıkıvermesiyle son buluverir. Ölçülülük ve sağduyu hepten kaybolur.”
Dr. Thornton daha olumlu yaklaşıyor: “Bir fincan kahve zihinsel ve fiziksel meleklerimizi coşturur ve güçlendirir; hem zihin hem de fizik kuvvetiyle çalışanlar için daha tazeleyici bir şey olmaz.”
Başka önemli yazarlar da kahvenin yaratıcılığı artıran gücünden överek bahsediyorlar. Balzac, Zola, Baudelaire, Victor Hugo, Moliere ve Voltaire en ateşli kahve içicilerindendir. Voltaire ve Moliere kahvenin yavaş yavaş öldüren bir zehir olduğunu düşüncesine şu şekilde karşılık verdiler: “Kahveyi elli yıldır içiyorum, gerçekten de son derece yavaş öldürmüyorsa, çok uzun zaman önce ölmüş olman gerekirdi.”
Kahve Tutkusunun Sonuçları
Aşırı kahve tutkusu, dikkate değer tıbbi yorumların da yapılmasına neden oldu. Hahnemann, “nahoş bir varoluş hali, canlılıkta azalma ve bir tür felç durumuyla” sonuçlanan bir “kahve hastalığından” bahsediyordu. Diğer etkileri arasındaysa melankoli, basur, baş ağrıları ve libido azalması sayılıyordu.
Kahvenin çocuklar ve emziren anneler üzerindeki zararlı etkilerine dair kaygılar da vardı. Diş çürümelerinin, çocuklardaki raşitizmin ve emziren annenin “memesindeki hastalığın” sebebi olduğu düşünülüyordu.
Kahve karşıtları arasında ünlü bir İtalyan tıp yazarı olan Sinibaldi de vardı. Şöyle yazıyor: “Asya’yla ve yeni dünyayla başlattığımız ticaret ilişkileri bize çiçek hastalığı ve diğer illetlerin yanı sıra bir de bu yeni içeceği getirdi, öyle ki bu içecek bünyemizin çöküşünü korkunç bir şekilde hızlandırıyor… Dermansızlık yaratıyor, mide suyunu değiştiriyor, hazım düzenini bozuyor ve sıklıkla kasılmalara, kol ve bacak felçlerine ve baş dönmesine neden oluyor.”
Tıbbi araştırmalar uzun yıllardır sürüyor, yeni kavrayışlar geliştirmeye çalışan doktorlar lehte ve aleyhte görüşler öne sürüyor, kahvenin zihne ve bedene zararlı ya da şifalı olduğunu belirtiyorlar. Bu tartışma bugün de hala sürmektedir.
Kahve Aroması Neye Göre Değişiyor?
Kahvenin yetişme ana vatanı farklılık göstermektedir. İklim ve yetişme alanının kahve üzerindeki etkisi oldukça fazladır. Bazı kahveler aroması yoğun olarak yetişirken bazı kahveler ise aroması çok az bir şekilde yetişmektedir. Bunun üzerinde de en çok etkisi bulunan faktör iklim ve yetişme alanıdır.
Sert ve kurak olan iklimlerde yetişen kahve türleri daha acımsı ve sert olurken, yumuşak ve doğal bir iklim ortamında yetişen kahve türleri ise daha bir yumuşak ve aromalı olabiliyor. Bu nedenle dünyada yetişen birçok kahvenin nasıl yetiştirildiği, ne şartlar da yetiştiği ve hangi işlemlere tabii tutulduğu bilinirse daha iyi sonuçlar elde edilebilir.
Kahvelerin yetiştikleri alanlara göre aldıkları isimler ve özellikleri ile ilgili birkaç kahve türüne değinelim. Peki, nedir bu kahve türleri?
Kahve Tadıcıların Terminolojisi
Hoşlandığınız bir kahveyi seçin ve keşfedebileceklerinizi görün. Alternatif olarak da lezzeti yeterince iyi olmayan bir kahveyi seçin ve farklılıkları görmek için kaliteli bir kahveyle kıyaslayın.
Asidik (Ekşi): Son derece arzulanan bir kahve niteliği taşır. Ağzın ön kısmına doğru hissedilir; kaliteyi ve yüksek rakımı gösterir; tadı meyvemsidir, (limonumsu, narenciyemsi, yumuşak meyvemsi) dilin ucunda saf bir uyuşma hissi verir.
Ağızda Kalan Tat: Ağızda kalan aroma kahve ağızdan çıktıktan sonra da devam eder ve bazen şaşırtıcı bir şekilde kahvenin esas lezzetinden farklılaşır.
Aromatik: Yoğun ve mis kokulu kahvedir.
Meyvemsi: Sıklıkla iyi kaliteli Arabica kahve türlerinde bulunan, narenciyeleri, küçük ve sulu meyveleri, Frenk üzümün hatırlatan koku ve aromaya sahiptir.
Karamel: Karamelli şekeri ya da biraz daha değişiğine benzeyen, pamuk helvayı andıran tatlı bir lezzettir.
Tatlı: Hoş, yumuşak, makul lezzet; bazen yumuşak kahveleri tanımlamak için de kullanılır, ancak asit oranı yüksek kahvelerde de bu lezzet bulunabilir.
Baharatlı: Belki biraz tatlımsı ya da acımsı olan baharat aroması. Java, Zimbabve, Guatemala gibi belirli ülkelerin kahvelerinde ya da daha değişken Yemen ve Etiyopya kahvelerinde rastlanır.
Hafif, yumuşak: Hafif gövdeli kahve; düşükten ortaya kadar olan asit oranı hoş bir lezzet verir. Bazı Meksika, Honduran ve Sonto Domingo kahveleri bu özelliği gösterir.
Narenciyemsi: Yüksek asit oranı nedeniyle narenciyeyi andıran lezzet; tercih edilen kaliteyi ve mahsulün yüksek yerde yetiştiğini gösteren bir özelliğe sahiptir.
Şarabımsı: Hafif bir meyve tadının, ağızda kalan son derece yumuşak bir hissin ve şarabı hatırlatan yapının bileşimi. Bu terim asitlik oranını göstermek için kullanılmamalıdır; nadir bulunan ancak belli bir tat (tattan da fazlası) hakiki bir şarap hissi veren kahveler için kullanılır (tadımdan sonra bazı Kenya kahvelerinde; bazı Etiyopya Harrar türlerinde, yemen ve başka bazı çeşitlerde rastlanır).
Yumuşak: Ağızdaki hissi çok keskin olmayan, hoş, bazen şarabımsı bir lezzetle birleşen lezzet.
Çikolatamsı: Çikolatayı andıran lezzet; çeşitli mahsullerde rastlanabilir (Örneğin: bazı Avustralya, Yeni Girne ve Etiyopya mahsullerinde).
Tuzlu: Kahvede zaman zaman oluşan dört temel adım kategorisinden biri; kahve karışımında hindiba olduğunu da işaret edebilir.